Haberler :::
-
02.11.2023
"Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Türkiye Moğolistan İlişkileri Çalıştayı" Gerçekleşti
T.C. Ulanbator Büyükelçiliği, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının destekleri, İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsünün ortaklığı ve UNESCO Türkiye Millî Komisyonunun katılımıyla düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Türkiye Moğolistan İlişkileri Çalıştayı 23 Ekim 2023 tarihinde Ulanbator’da yapılmıştır. Türk ve Moğol katılımcıların bildiri sunumlarıyla gerçekleştirilen çalıştay, şimdiye kadar Moğolistan ve Türkiye’de Moğol akademisyenler ve kurumlarla işbirliği içerisinde yapılan farklı disiplinlerdeki çalışmaları; Moğolistan’da Moğol akademisyenler tarafından yapılan Türk dili, tarihi, sanatı, edebiyatı ve arkeolojisi ile Türk akademisyenler tarafından yapılan Moğol dili, tarihi, edebiyatı ve arkeolojisi ile ilgili çalışmaları kısaca tanıtıp değerlendirmek ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında bahse konu alanlarda hangi aşamada olduğumuzu görüp bu alanlarda geleceğe yön verebilmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalıştayda sunulan bildirilerin içerikleri de bu amaçlarla örtüşecek şekildedir. Türkiye’den ve Moğolistan’dan çalıştaya bildirileriyle ve değerlendirmeleriyle katkıda bulunan araştırmacıların yanı sıra her iki ülkeden yetkililer de katılmış ve açılış oturumunda T.C. Ulanbator Büyükelçisi Sayın Zafer Ateş, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, düzenleme kurulu başkanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Moğolistan Devlet Üniversitesi Akademik İşlerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bayartogtokh Badamdorj, İKÇÜ MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Dr. Ankhbayar Danuu konuyla ilgili görüş ve desteklerini bildirmişlerdir. Ulanbator’da gerçekleştirilen çalıştay üç oturumda tamamlanmıştır. Birinci oturum Moğolistan Millî Üniversitesi Bilimler Okulu Müdürü Prof. Dr. Zayabaatar Dalai’in başkanlığında Prof. Dr. Saffet Köse’nin “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin Moğolistan’daki Çalışmaları”, Türkiye Cumhuriyeti Ulanbator Büyükelçisi Zafer Ateş’in “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Türkiye ile Moğolistan Arasındaki Diplomatik İlişkiler”, Prof. Dr. Ahmet Taşağıl’ın “Cumhuriyet Dönemi’nde Türkiye’de Moğol Tarihi Araştırmaları”, Prof. Dr. Bold Luvsandorj’ın “Moğolistan’da Türk Edebiyatı ile İlgili Çalışmalar”, Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil’in “Türkiye’de Türkiye Moğolistan Ortaklığında Gerçekleştirilen Arkeolojik Bir Çalışma: Aladağ”, Doç. Dr. Enkhtur Altangerel’in “Moğolistan’da Türkiye Moğolistan Ortaklığında Gerçekleştirilen Kazı Çalışmaları” başlıklı bildirilerini sunmalarıyla tamamlanmıştır. İkinci oturum Prof. Dr. Erhan Aydın’ın başkanlığında Prof. Dr. Nuran Pilehvarian “Altınorda Devleti Mirası ve Konuyla İlgili Türkiye’deki Çalışmalar”, Prof. Dr. Ali Uzay Peker “Türkiye’de Moğolistan Türkiye Sanat İlişkileri Üzerine Yapılan Çalışmalar”, Prof. Dr. Delgerjargal Purevsuren’in “Çin Kaynaklarında Türkler ve Konuyla İlgili Moğolistan’da Yapılmış Çalışmalar”, Prof. Dr. Şaban Doğan’ın “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Türkiye Moğolistan İlişkileri: Eğitim”, Doç. Dr. Battur Jamiyan’ın “Moğolistan’ın Üçüncü Komşu Politikası ve Türkiye” başlıklı bildirilerini sunmalarıyla tamamlanmıştır. Üçüncü oturum Prof. Dr. Bold Luvsandorj’ın başkanlığında Prof. Dr. Erhan Aydın’ın “Türkiye Moğolistan Ortaklığında Gerçekleştirilen Eski Türk Yazıtları ile İlgili Çalışmalar”, Prof. Dr. Hatice Şirin’in “Türkiye’de Moğolistan’daki Eski Türk Yazıtları ile İlgili Yapılan Çalışmalar”, Doç. Dr. Enkhbat Avirmed’in “Moğolistan’da Türk Tarihi Üzerine Yapılan Çalışmalar”, Dr. Ali İhsan Çağlar’ın “Moğolistan’da Türk Tarihi Üzerine Yapılan Çalışmalar”, Doç. Dr. Azzaya Badam’ın “Eski Türk Yazıtlarıyla İlgili Moğolistan’da Yapılan Çalışmalar”, Samet Kalyoncu’nun “Türk Basınında Moğolistan” başlıklı bildirilerini sunmalarıyla tamamlanmıştır. Çalıştaya son vermeden önce gerçekleştirilen değerlendirme oturumunda Prof. Dr. Erhan Aydın ve Prof. Dr. Ahmet Taşağıl calıştaya dair görüş ve önerilerini sunmuşlardır. Çalıştayda, iki ülkenin kurum ve kuruluşları ile üniversitelerinin, akademisyenlerinin ortaklığında gerçekleştirilen faaliyetlerin Türkiye ve Moğolistan ilişkilerine yaptığı katkılara vurgu yapılmıştır. Türk ve Moğol dili, tarihi, edebiyatı, arkeolojisi, diplomatik ilişkileri gibi çeşitli konuların çalıştaya dahil edilmesinin disiplinler arası çalışmalara yapacağı katkı vurgulanarak çalıştayın oldukça verimli geçtiği ifade edilmiştir. Türk ve Moğol araştırmacıların ortak yürüttükleri çalışma ve projelerinin son derece önemli olduğu belirtilerek aynı iş birliğinin sürdürülmesi temennileri iletilmiştir. Aydın ve Taşağıl, çalıştayı düzenleyen ve destekleyen Türk ve Moğol yetkililere teşekkürlerini sunarak kapanış oturumunu tamamlamışlardır. -
01.09.2023
Moğolistan Büyükelçisinden İKÇÜ'ye Ziyaret
Moğolistan Büyükelçisi Munkhbayar Gombosuren, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesine (İKÇÜ) nezaket ziyaretinde bulundu. Rektör Yardımcısı ve Rektör Vekili Prof. Dr. Yasin Bulduklu’nun ağırladığı Büyükelçi Munkhbayar Gombosuren’in ziyaretinde, İKÇÜ Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan, Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil ile Genel Sekreter Yardımcısı M. Enes Uzun da hazır bulundu. Görüşmede, İKÇÜ ile Moğolistan üniversiteleri arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi imkânları ele alındı. Büyükelçi Gombosuren’in ziyaretinden duydukları memnuniyeti paylaşan Rektör Yardımcısı ve Rektör Vekili Prof. Dr. Yasin Bulduklu, iki ülke arasında geçmişten bugüne uzanan sevgi ve kardeşlik bağına değinerek İKÇÜ-MUİS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsünün bu bağda çok önemli bir misyon yürüttüğünü ifade etti. İkili İlişkilerin Pekiştirilmesinin Destekçisiyiz Eğitim ve siyaset gibi başlıca konularda iki ülke arasında yürütülen yakın iş birliklerine dikkat çeken Moğolistan Büyükelçisi Munkhbayar Gombosuren, İKÇÜ ile kurulan akademik bağı oldukça önemsediklerini kaydetti. Kendisinin de İzmir’de eğitimini tamamladığı bilgisini aktaran Büyükelçi Gombosuren, Türkiye-Moğolistan arasındaki yakın eğitim iş birliklerine bir örnek teşkil ettiğini vurguladı. Büyükelçi Gombosuren, “Cumhurbaşkanlığımızın kararnamesiyle Dostluk Madalyası’na layık görülen İKÇÜ Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan ile Dr. Ankhbayar Danuu’nun İKÇÜ - Moğolistan Devlet Üniversitesi (MUIS) Ortak Türkoloji Enstitüsü adına yürüttükleri çalışmalarını memnuniyetle takip ediyorum. İkili ilişkilerin pekiştirilmesine yönelik atılacak adımların destekçisi olmaya devam edeceğiz. Beni de İKÇÜ’de misafir ettiğiniz için şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Ata Yurdumuzu Önemsiyoruz İki ülke geçmişine ışık tutan Van Aladağ bölgesinde yürütülen kazı çalışmalarını heyecanla takip ettiklerini ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu, İKÇÜ’nün bu alanda üstlendiği misyonun önemine değindi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse ile birçok kez Moğolistan’ı ziyaret ettiklerini kaydeden Prof. Dr. Bulduklu, “Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil başkanlığında, Moğolistan Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İKÇÜ - MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Dr. Ankhbayar Danuu ile Türk- Moğol bilim insanlarının Van Aladağ bölgesinde yürüttüğü çalışmaları Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse de yakından takip ediyor. Örnek bir iş birliği içindeyiz ve yönetim olarak destek vermeye çalışıyoruz. Moğolistan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Din Politikaları Başdanışmanı Bum-Ochir Dulam, geçtiğimiz yıl İKÇÜ’ye yaptığı ziyarette iki milleti akraba olarak nitelendirmişti. Bizler de bu tanımı destekliyoruz ve Moğolistan’ı ata yurdu olarak görüyor ve büyük önem veriyoruz. Bu çerçevede atılacak adımların içinde olmaktan mutluyuz” dedi. Ortak Program Çalışmaları Yapıyoruz Görüşmede söz alan İKÇÜ Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan da Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına ortak program konusunda başvuru aşamasında oldukları bazı programların bulunduğu müjdesini verdi. Prof. Dr. Doğan, “Rektör Prof. Dr. Saffet Köse hocamız ile yaptığımız Moğolistan ziyaretlerinde, Moğolistan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve Moğolistan Devlet Üniversitesi ile ön protokoller imzalanmıştı. Bu protokollerden yola çıkarak Moğolistan Devlet Üniversitesi ile “Mongolistlik ve eski Türkçe”, Moğolistan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile “Modern Türkiye Çalışmaları” başlığında ortak programlar konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Gerekli izinlerin alınması durumunda üç programda alınacak öğrenciler hem Türkiye’de hem de Moğolistan’da eğitim alacaklar” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Doğan, hâlihazırda 67 Moğol öğrencinin İKÇÜ’de misafir öğrenci olarak eğitim gördüğünü, 15 öğrencinin daha kabul aşamasında olduğu bilgisini de sözlerine ekledi. Moğolistan Büyükelçisi Munkhbayar Gombosuren’in İKÇÜ temasları, İKÇÜ - MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü ziyareti ile son buldu. -
26.06.2023
Tonyukuk Yazıtı Tarihe Işık Tutmaya Devam Ediyor
Bilge Tonyukuk yazıt taşları TİKA tarafından yapılmakta olan müze inşaatı çalışmalarında zarar görmemeleri için Moğolistan hükümetinin aldığı karar gereği 31 Mayıs 2023 tarihinde Moğolistan Kültürel Miras Merkezi tarafından yerlerinden alınarak anıt külliye yakınındaki depoya nakledildi. Müzenin tamamlanmasını müteakip tekrar yerlerine yerleştirilecekler. O zamana kadar ziyaretçilerin yazıtları görebilmelerini temin etmek amacıyla ilgili depo yine TiKA tarafından teşhir salonuna dönüştürüldü. Yazıt taşlarının sökülmesiyle her iki taşın da toprak altında kalan kısımları ilk defa görülmüş oldu ve Tonyukuk Yazıtının 2. taşında toprak altında kalan kısımda bir tamga tespit edildi. Araştırma merkezi müdürümüz Prof. Dr. Şaban Doğan tarafından ilk kez belgelendirilen tamgayla ilgili bilimsel yayın yakında ilgilileriyle buluşacak. -
03.11.2022
"Moğolistan'daki Türk Kültür Varlıkları ve Bilge Tonyukuk" Paneli Düzenlenmiştir
İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü ev sahipliğinde Türk Tarih Kurumu ve TİKA tarafından gerçekleştirilen "Moğolistan'daki Türk Kültür Varlıkları ve Bilge Tonyukuk" paneli 02 Kasım 2022 tarihinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy, T.C. Ulanbator Büyükelçisi Sayın Zafer Ateş, TİKA Başkanı Sayın Serkan Kayalar ve Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin'in teşrifleriyle Moğolistan Devlet Üniversitesi Konferans Salonunda yapıldı. Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Badarch Dendev ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy’un hitaplarının ardından Prof. Dr. Birol Çetin'in yönettiği panel başladı. Konuşmacı olarak Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, Prof. Dr. Şaban Doğan, Doç. Dr. Enkhtur Altangerel, Doç. Dr. Erdenebold Lkhagvasuren, Dr. Enkhbat Galbadrakh ve Dr. Ali İhsan Çağlar'ın katıldığı panel bir taraftan Moğolistan'daki Türk kültür varlıklarına dair önemli bilgiler sunarken bir taraftan da Türk ve Moğol akademisyenleri biraz daha yakınlaştırdı. Etkinliği düzenleyen Türk Tarih Kurumuyla TİKA başta olmak üzere emek veren tüm kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz. -
24.08.2022
Türk Tarihi İçin Önemli Bir Keşif: Nomgon Yazıtı
Uluslararası Türk Akademisi ile Moğol Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü iş birliğinde Moğolistan’ın Ötüken bölgesinde yürütülen bilimsel kazı çalışmaları sonucunda Göktürk Devleti’nin hükümdarları Bilge Kağan ve Kül Tigin’in babası İlteriş Kağan’ın külliyesi ile yazıtı bulundu. Moğolistan’ın başkenti Ulan Batur’da konuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında konuşan Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Darhan Kıdırali, 2019'da Moğolistan’ın Arkeoloji Enstitüsü uzmanlarıyla Ötüken bölgesindeki Nomgon ovasında ortaklaşa başlattıkları kazı çalışmalarının başarıyla sonuçlandığını söyledi. "Anıt metninden elde edilen bilgilere dayanarak, Nomgon külliyesinin Göktürk Kağanlığını yeniden canlandıran Kül Tigin ve Bilge Kağan'ın babası İlteriş Kutluk Kağan'a ithaf edildiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca bu külliye, 'Türk' adının ilk kez geçtiği Göktürk döneminin en eski yazılı anıtı olarak kabul edilmektedir." İlteriş Kağan yazıtında 12 satırlık eski Türk yazısı bulunuyor Kıdırali, batıdan doğuya oval biçimde inşa edilen külliyenin toplamda 49 metrekare alandan oluştuğunu söyledi. “Külliyenin etrafına hendek kazılmış ve buradan toprak yığılarak bir kale inşa edilmiş. Külliyenin batı tarafında, alanın ortasına delikli taştan bir küp (sunak), taştan insan figürleri, iki yavrusu olan aslan heykeli ve iki koyun heykeli bulunmaktadır.” Bunun yanı sıra külliyenin kapısında 51 balbal taşın sırayla yerleştirildiğini kaydeden Kıdırali, bunlar arasında 5 balbal taşından Aşina ailesine ait "dağ keçisi" sembolünün tespit edildiği bilgisini paylaştı. Kıdırali, ayrıca külliye içinde bir ibadet yerinin olduğunu kanıtlayan tuğla kalıntıları ile patika üzerine serilen kil kaplamanın da bulunduğunu dile getirdi. “İbadet yerinin önünde yazıtın üst kısmı ve kaplumbağa şeklindeki temeli keşfedildi. Bulunan eserin iki yüzünde 12 satırlık eski Türk yazısı, üçüncü yüzünde ise eski Soğd yazısı bulunmaktadır. Keşfe katılan bilim adamları, anıtın metninden 'Tanrı', 'Türk', 'Kutluk', 'Tümen' gibi bir dizi kelime tespit etti.” “İlteriş Kağan anıtı, Orhun anıtı gibi Göktürk devleti için önemli bir anıt” Kıdırali, İlteriş Kağan’ın Nomgon külliyesinin genel olarak oğulları Bilge Kağan ve Kül Tigin’in anıtlarına benzediğini söyledi. Nomgon’daki İlteriş Kağan yazıtının üst tarafında vücudu ejderha şeklinde iki kurt başı simgelendiğini dile getirdi. "Taspar Kağan, Bilge Kağan, Kül Tigin ve diğer anıtların tepesine de bu tür kağanlık simgeleri olan ejderha biçimli kurt başlı bir şeklin çizildiği bilinmektedir. Nomgon anıtının, Orhun anıtları gibi Göktürk devleti için önemli bir anıt olduğu anlaşılmaktadır.” Türk devletlerinde tanıtımı yapılacak Kıdırali, Uluslararası Türk Akademisi olarak Nomgon kazı sonuçları ile ilgili bilimsel kitap hazırlayacaklarını ve tanıtımını ise tüm Türk devletlerinin başkentlerinde yapmayı planladıklarını belirterek, “Moğolistan'daki Göktürk dönemine ait anıtların kazıları gelecekte de devam edecek” diye konuştu. (Kaynak AA / 24.08.2022) -
08.08.2022
Araştırma Merkezi Müdürümüz Prof. Dr. Şaban Doğan'a Moğolistan Hükümetinden Dostluk Madalyası
Araştırma merkezi müdürümüz Prof. Dr. Şaban Doğan, Türkiye ile Moğolistan arasındaki ilişkilere yaptığı katkı sebebiyle Moğolistan Cumhurbaşkanlığının 01 Ağustos 2022 tarih ve 169 No’lu kararnamesiyle "Dostluk Madalyası"na layık görülmüştür. Dostluk Madalyası, 06.08.2022 tarihinde Moğolistan Parlemento Binasında düzenlenen törenle Moğolistan Meclis Başkanı Zandanşatar Gombocav tarafından tevdi edildi. Dostluk madalyası Moğolistan’ın yabancı uyruklulara verdiği en prestijli ödül olma özelliği taşıyor. Sayın hocamızı tebrik ederiz. Манай хүрээлэнгийн БНТУ, Измир хот дахь оффисын захирал доктор проф. Шабан Доганы Турк, Монголын харилцаанд оруулсан хувь нэмрийг үнэлэн Монгол Улсын Ерөнхийлөгчийн 2022 оны наймдугаар сарын 1-ний өдрийн 169 дугаартай зарлигаар “Найрамдал” медалиар шагнав. “Найрамдал” медалийг Монгол Улсын Их Хурлын дарга Гомбожавын Занданшатар 2022.08.06-ны өдөр Монгол Улсын Их Хурлын Ордонд болсон ёслолын арга хэмжээний үеэр гардуулан өглөө. Найрамдлын медаль нь Монгол Улсаас гадаад иргэдэд олгодог хамгийн нэр хүндтэй шагнал юм. Багшдаа халуун баяр хүргэе! -
03.08.2022
İKÇÜ-MUIS İşbirliği Bir Adım Öteye Taşınıyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Moğolistan Devlet Üniversitesi (MUIS) arasında ortak eğitim ve öğrenci değişimi protokolü imzalandı. İkili görüşmeler için Moğolistan’da bulunan Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker’in de katıldığı törende İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ile MUIS Rektörü Prof. Dr. Ochirkhuyag Bayanjargal tarafından işbirliği protokolleri imzalandı. Törende İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan, MUIS Türkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Battulga Tsend, MUIS Dış İlişkiler Koordinatörü Badamdash Dashdavaa ve İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Dr. Ankhbayar Danuu da yer aldı. Biz Bu Topraklarda Kendimizi Misafir Görmüyoruz Moğolistan’da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, MUIS ile yakın iletişim ve iş birliği içinde önemli adımlar attıklarını ifade etti. Bölgenin kültürel, sosyal ve ekonomik yapısına katkı sunma gayretinde olduklarını söyleyen Rektör Köse “Biz bu coğrafyayı çok önemsiyoruz ve kendimizi buradan kabul ediyoruz. 4 yıl önce attığımız adımların bugün başta ortak kazı ve yüzey araştırmaları olmak üzere çok sayıda somut çıktısını görüyoruz. Bir diğer deyişle heyecanla başladığımız ilk günden bu yana önemli başarılara birlikte imza atıyoruz. Bilindiği üzere iki Üniversite ortaklığında Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü açtık. Enstitümüzün çabaları ve YTB’nin de destekleriyle Moğolistan Devlet Üniversitesi Türkoloji Anabilim dalını tercih eden öğrencilerimizi bir yıl boyunca üniversitemizde misafir ediyoruz. Öğrencilerimiz Türkiye Türkçesi öğrenerek ülkelerindeki eğitim hayatlarına dönüyor. Bu projeyle Moğolistan yükseköğretimine katkıda bulunuyoruz. 2010 yılında kurulan genç bir üniversite olsak da hızla yükselen bir başarı grafiğine ve çok yetkin bir kadroya sahibiz. 89 ülkeden uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapıyoruz. TİKA ve YTB başta olmak üzere ülkemizin kurumları ile çok yakın çalışıyoruz. Türkçe öğretim merkezimiz ve Türkiyat Araştırmaları Merkezimiz bu işbirliklerinde lokomotif görevini üstlendiler. Biz burada kendimizi misafir olarak görmüyor; yabancı gibi hissetmiyoruz. Biz işbirliklerimizin sadece iki üniversite arasında ve Türkoloji alanında sıkışmasını istemiyoruz. Amacımız Moğolistan’daki işbirliklerimizi daha da ileriye götürmek. İki üniversite arasındaki yakınlığın tesisinde önemli rol oynayan İKÇÜ Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan ve İKÇÜ-MUIS Ortak Türkoloji Enstitüsü Müdürü Dr. Ankhbayar Danuu’ya özellikle teşekkür ediyorum” dedi. Türkiye’de Devam Eden Projelerde Katkı Bekliyoruz MUIS’in İKÇÜ ile var olan güçlü bağlarını geliştirmeye kararlı olduklarını ifade eden MUIS Rektörü Prof. Dr. Ochirkhuyag Bayanjargal, İKÇÜ’nün Moğolistan Devlet Üniversitesindeki Türkoloji çalışmalarına katkılarının önemli olduğunu; bu desteği iki Üniversiteyi yakınlaştıran bir araç olarak gördüklerini ifade etti. Rektör Bayanjargal “MUIS Moğolistan’ın ilk ve en köklü ayrıca da en başarılı yükseköğretim kurumu. Uluslararası çalışmaları, iş birliklerini ve yabancı kültürlerle ilgili çalışmaları çok önemsiyoruz. Üniversitemiz 20 bin öğrenci, 1.300 akademik personelle Moğolistan yükseköğretimine katkı sunuyor. Akademik personelimizin %54’ü doktoralı. Bu önemli bir oran. Üniversite olarak Moğolistan’daki Türkolojinin tek merkeziyiz. Türkoloji anabilim dalının hak ettiği yere gelmesi için sarf ettikleri çaba için İKÇÜ’ye minnettarız. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin Üniversitemizin Türkoloji öğrencilerine katkısı çok büyük. Bu değerli katkılar için İKÇÜ’nün kıymetli rektörüne şükranlarımı sunuyorum. Ortak Enstitümüz 2022 yılı itibariyle Türkiye’de de bilimsel çalışmalar yapmaya başladı. Üniversitenizin Moğolistan’daki kazı ve yüzey araştırmalarına verdiği desteğin Türkiye’deki saha çalışmalarına da verileceğinden şüphemiz yoktur. Bu konuda da katkı ve desteğinizi bekliyor ve bu konuyu önemsiyoruz. İki Üniversitenin daha fazla alanda iş birliği yapması, mevcut ilişkileri daha da geliştirmesi önceliğimizdir” dedi. Lider Olmanın Rol Model Olmak Gibi Bir Gerekliliği Var Moğolistan’ın en köklü üniversitesi olarak MUIS’in önemli görevleri olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker konuşmasında “Ülkenin en köklü üniversitesi olarak MUIS’in mezunlarının ülkeye yön verdiğini görüyoruz. MUIS, Moğolistan için çok değerli bir üniversite ve lider olmanın rol model olmak gibi bir gerekliliği var. Ülkenin en köklü başarılı üniversitesi olan MUIS’in akademik camiada bir ağabey pozisyonunda olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda sorumluluğunuzun farkında olduğunuzu görüyoruz. Son dönemde ülkeler arası ilişkilerin gelişmesinden duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bir akademisyen ve yönetici olarak Moğol öğrencilerin disiplinli ve işini en iyi biçimde yapmak gayretinde olduklarını memnuniyetle gözlemlediğimi ifade etmek isterim. Bu durum, ülkelerinde aldıkları eğitimin ne denli sağlam temelleri olduğunu ve eğitim sistemiyle gelecekte önemli başarılara imza atılacağını gösteriyor. Biz akademi olarak öncelikle lisansüstü eğitim ile ilgileniyoruz. Ancak lisans düzeyinde de katkı vereceğimiz hususlarda elimizi taşın altına koyuyoruz. İki ülkenin kurumlarının bilim diplomasisi adına atacakları her adımı destekliyoruz. Bölgenin çalışmalarını ve akademisyenlerini yakından takip ediyoruz. TÜBA Akademi ödülleri çerçevesinde 2018 yılında Moğolistan Bilimler Akademisi Üyesi Bold Luvsandorj, alanına yaptığı katkılar nedeniyle ödülünü Sayın Cumhurbaşkanımızdan ödül almıştır. Biz akademi olarak bundan sonra yapılacakları Moğolistan Bilimler Akademisi ile detaylıca ele alacağız” dedi. Başkan Şeker’den MUIS’e Yaz Okulu Müjdesi Ülkeler arasında akademisyen değişimini başlatarak iki ülkenin akademisinin etkileşimini hedeflediklerini söyleyen Başkan Şeker, mevcut durumda bir Moğol Türkolog araştırmacının TÜBA himayesinde İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Prof. Dr. Muzaffer Şeker 26-29 Eylül tarihleri İstanbul’da yapılacak lisans düzeyi yaz okulu ile bu işbirliklerini daha geniş alana yaymak istediklerini de ifade etti. TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, bir MUIS öğrencisinin de bu kapsamda programa katılımlarını sağlayabileceklerinin müjdesini verdi. Program İKÇÜ-MUIS Ortak Türkoloji Enstitüsünün Ulanbator ofisinin ziyareti ile sona erdi. -
01.08.2022
Moğolistan Kültürel Mirası İçinde Türk Yazıtlarının Bugünü ve Geleceği Çalıştaylarının İkincisi Moğolistan'da Gerçekleştirildi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Moğolistan Devlet Üniversitesi, Moğolistan Kültürel Miras Merkezi ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliği; Türk Dil Kurumu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) destekleriyle “Moğolistan Kültürel Mirası İçinde Türk Yazıtlarının Bugünü ve Geleceği Çalıştayı II” Moğolistan’ın Başkenti Ulanbator’da başladı. 27 Mayıs – 1 Haziran 2022 tarihleri arasında İKÇÜ ev sahipliğinde ilkinin yapıldığı, Moğolistan’daki Türk yazıtlarının korunması ve gelecek nesillere aktarılmasıyla ilgili bilimsel tartışmaların yapıldığı çalıştayın ikincisi Moğolistan Kültürel Miras Merkezi Konferans Salonunda yapılan açılış oturumuyla başladı. Uluslararası alanda önemli araştırmacıları buluşturan çalıştayın açılışına, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Moğolistan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Din Siyasetleri Baş Danışmanı Bum Oschir Dulaam, 25. Dönem ve 26. Dönem Osmaniye Milletvekili, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhi Ersoy, TİKA UIanbator Koordinatörü Emrah Ustaömer, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz ile çok sayıda bilim insanı katıldı. Türkiye’deki büyükelçiler toplantısına katıldığı için programda yer alamayan Türkiye’nin Ulanbator Büyükelçisi Zafer Ateş açılışa video konferans ile katılım sağladı. Yürüttüğümüz Kazılarda Tarihin Gizemi Çözülüyor Kısa zamanda böylesine önemli çalıştayın ikincisini yapıyor olmanın memnuniyet verici olduğunu söyleyen İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, daha önce iki kez ziyaret etme şansını bulduğu bu coğrafyada Türkiye ve bilim dünyası adına önemli çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Rektör Prof. Dr. Köse “Üniversite olarak ülkemiz, milletimiz ve üniversitemiz adına yarına bırakılacak çalışmalara katkı vermekten onur duyduğumu vurgulamak istiyorum. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) olarak bu bölgedeki üç büyük üniversite ile farklı alanlarda çok yakın işbirliği halindeyiz. Moğolistan Devlet Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü ile üniversitemizin ortak açtığı İKÇÜ MUİS Enstitüleri bunlardan bir tanesi. Dün geldiğimizde enstitümüzü tekrar görme fırsatı buldum ve yapılan çalışmaları yakından takip ediyorum. Bu çalışmalardan ilkini Mayıs ayı sonunda İzmir’de üniversitemiz ev sahipliğinde yapmıştık. Kısa bir süre sonra burada böyle bir çalıştay ile ikinci kez Moğol ve Türkiye’den araştırmacılarla tekrar bir aradayız. Bu çalışmaların iki ülke akademisine ve ülkeler arası dostluğa katkı yapacağından eminim. Gelinen noktada dil, kültür, tarih ve arkeoloji alanlarında önemli projeleri 4 yılı aşkındır burada yürütüyoruz. Projelerin her birinin somut sonuçları ortaya çıkmaya; ekilen fidanlar ürün vermeye başladı. Bu bölgede bizim yürüttüğümüz kazılarda tarihin gizemi çözülüyor. Hepinizin takip ettiği üzere Van'ın Çaldıran ilçesinde birlikte yürüttüğümüz kazıda Haziran ayında önemli bulgulara ulaşıldı. Aladağ bölgesinde 1260'lı yıllarda Moğol İlhanlı Devleti hükümdarı Hülagü Han tarafından inşa ettirildiği düşünülen yazlık saraya ilişkin buluntular açığa çıkarılmaya başlandı. Üniversitemiz Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezinden Prof. Dr. Şaban Doğan Hocanın yine Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil hocanın bu konudaki çabaları orada da önemli sonuçlar verecek. Ben iki ülke arasında bilimsel çabaların ötesinde sonuçlar doğuracağına inandığım bu çalıştayın hayırlı olmasını diliyor, organizasyona destek veren TİKA Başkanlığımıza, Moğolistan Devlet Üniversitemize şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca en başından beri bu projeyi somut hale dönüştüren Prof. Dr. Şaban Doğan’a ve Dr. Ankhbayar Danuu’ya ayrıca teşekkür ediyorum” dedi. Geçmişe ve Kültüre Değer Vermeden Bugün Anlaşılamaz Türk-İslam Bilim ve Kültür Mirası Projesi ile dünyanın çeşitli yerlerinde yazılmış eserleri bilim dünyasına kazandırmaya yönelik çabalar gösterdiklerini söyleyerek sözlerine başlayan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türkiye’nin kültürel geçmişinde önemli yeri olan Moğolistan’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti paylaştı. Akademinin sadece var olanı değil dün ile bağlantılıyı da araştırması gerektiğini söyleyen Başkan Şeker: “Geçmişe ve kültüre değer vermeden ya da oradaki birikimi incelemeden bugünü anlamak ya da yarına ilişkin çıkarımlarda bulunmak olası değil. Biz, TÜBA olarak bu coğrafyaya özel önem atfediyoruz. Geçtiğimiz hafta Özbekistan Bilimler Akademisi ile ortak çalışmalar yapmak üzere protokol yaptık ve ‘Özbekistan'ın Kültürel Mirası’ başlıklı konferansa katıldık. Önemli alanlarda daha fazla ortak çalışmalar yapma kararı aldık. Sosyal ve bilimsel tarihimizin dünü ile yarını arasında bağ kuracak tüm adımları destekliyoruz. Son dönemde bölgedeki ülkeler arasındaki siyasal ve iktisadi yakınlaşmalar düşünüldüğünde her kurumun kendi alanıyla ilgili konularda ihtiyaç duyulan hususlarda buralarda olmasının önemli olduğunun belirtmek istiyorum. Biz bu bölgeye ve tarihi mirasa ilişkin bir çalışma dizisini 2020’de başlatmıştık. Bu kapsamda Türk-İslam Bilim ve Kültür Mirası Projesi ile dünyanın çeşitli yerlerinde yazılmış eserleri bilim dünyasına kazandırmaya çalışıyoruz. Proje sonunda eski yazı ile yazılan eserlerin Latin harflerine çevrilmesi yoluyla bu çalışmaları yarına aktarmış olacağız. Yine TÜBA Türkoloji Araştırmaları Destek Programı'yla dünyanın farklı ülkelerinde çalışan Türkologları ülkemizde ağırlıyor bilimsel birikimlerimizin karşılıklı paylaşımına destek veriyoruz. Elbette Moğolistan’a yönelik olarak yaptığımız çok değerli bir eserden ayrıca söz etmek istiyorum. TÜBA 2021 yılında ‘Cengiz Han ve Mirası’ adlı eseri bilim dünyasının yararına sunduk. Moğol İmparatorluğu'nun kurucusu Cengiz Han’ın Asya halklarına getirdiği askeri, ekonomik ve siyasi değişimleri konu edinen eserde onun mirasını ortaya koymaya çalıştık. Onun, kendi çağında bütüncül bir dünya tasavvuru ile yola çıkmasını ve güçlü bir merkezi sistemi teşkil etmenin mücadelesini bilimsel olarak ortaya koyduk. Multidisipliner bir yaklaşımla ortaya çıkan ve 17 bölümden oluşan bu eserin Türkçe yayınlanmış kapsamlı eserlerden biri olduğunun altını çizmek istiyorum. Yakın zamanda kitap Moğolcaya ve İngilizceye de çevrilmiş olacak. Elbette daha fazlasını yapmak zorunda olduğumuzu da hatırlatmak gerekiyor. Gerçekten hem Anadolu hem de bu coğrafya birer hazine hüviyetinde. Göktürklerin ve Uygurların tarihi kültürü kültürel mirasları burada. Tüm boyutlarıyla dünden bugüne kapsamlı araştırmalar yapmak gerekiyor bu yolla yarına bir projeksiyon oluşturması gerektiğine inanıyorum. Giderek artan ortaklıklarımızın artması temennisiyle çalıştaya emek veren herkese teşekkür ediyor, hayırlı olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Biz Türkleri ‘Anda’ Olarak Görüyoruz Moğolistan Cumhurbaşkanı Kültür ve Din Politikaları Baş Danışmanı Dbum Oschir Dulaam, UNESCO TİKA, Kültürel Miras Kurumu ve İKÇÜ ye teşekkür ederek başladığı konuşmasında, olağan bir çalıştayın ötesinde bir anlamı taşıdığına dikkat çekti. Çalıştayın iki halk arasındaki ilişkilerin binlerce yıllık geçmişinden beslendiğini vurgulayan Prof. Dr. Dulaam “Bu çalıştay esasen iki ülkenin dostluk içindeki ilişkilerinin bir nişanesidir. Bu çalıştay sırasında tüm konuklarımızı Moğolistan daki Türk yazıtlarının geleceğe aktarılmasında fikir alışverişinde bulunacaklar. Bu çalıştay sırasında kültürel mirasların korunması veya kalkınma için çok yönlü kültürel işbirliğinin önemli bir adımı olarak görüyorum. İlk çalıştay İzmir’de yapıldı ve ilk adımda ev sahipliği için TİKA ve İKÇÜ’ye ayrı teşekkür ediyorum. Moğollar olarak iş birliği yapan dostlarımızı “anda” olarak görüyoruz. Anda bizde kan kardeş anlamına geliyor. Yani Moğollar Türkleri yakın dost olarak görürler ve bundan büyük gurur duyuyoruz. Türkiye bizim dost ülkemiz ve Türkler dostumuz. Moğolistan’da Türk eserlerin varlığından haberdarız ve iki tartasın kültürel miras için muhafaza ve aktarma noktasında ortak çalışmaların öncüsü olmasını diliyorum” diye konuştu. Dünya Üzerindeki Kültürel Miras Tüm İnsanlığındır İçinde yer aldıkları coğrafyanın coşku ve gurur yaşattığını söyleyen UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz 2019 yılında Moğolistan, Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan ve Türkiye birlikte çalıştıklarını ve 2020 yılıda Bilge Tonyukuk anıt alanını kültürel miras olarak kabul ettirdiklerini söyledi. Bölgede bir tarafta Bilge Tonyukuk diğer tarafta Cengiz Han’ın gücünü hissettiklerini ifade eden Prof. Dr. Oğuz: “Bugün kültürel mirasımızın yaşayan yönü olan Moğol dans ve müziği de soyut mirasını birlikte izledik. Bu coğrafya, Bilge Tonyukuk’tan bugüne yaşayan ya da tarihi somut veya somut olmayan büyük bir zenginlikle bize haz veriyor. Bu, mükemmel bir ortak değerdir. Biz, böylesi mirasa sahip olduğumuz ve birlikte bunu hissettiğimiz için çok şanslıyız. UINESCOya göre bir eser hangi ülkedeyse onun mirasıdır. Dolayisiyla Moğolistan’da bulunan mirası korumak da onunla gururlanmak da öncelikle Moğolistan’ın hakkıdır. Ancak UNESCO’nun ikinci ilkesi; böylesi eserlerin insanlığın ortak mirası kabul edilmesidir. Bu durum tüm insanlık için eserlerin korunması zorunluluğunu ortaya çıkarıyor. İKÇÜ ve MUIS bu çerçevede önemli bir iş yapıyorlar ve bunu insanlık adına yapıyorlar” dedi. TİKA Tonyukuk Anıtı Çevresine Müze Yapacak Çalıştayın ikincisinde yer almanın memnuniyetini paylaşan TİKA Ulanbator Koordinatörü Emrah Ustaömer ise TİKA-İKÇÜ arasındaki uyuma dikkat çekti. Bu uyumda Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin ve Prof. Dr. Şaban Doğan’ın büyük emeği olduğu söyleyen Ustaömer: “Yedi bin kilometre yolu aşıp geldiniz. Bu coğrafyaya emek veren bilim insanları ve yöneticiler olarak önemli sonuçlara imza atacağımızı umuyorum. Biz TİKA olarak bu bölgede 795 projeyi hayata geçirdik. 2004 yılın TİKA kurulmuş olsa da bölgede bizim çabamızın 27 yıllık bir geçmişi var. 1994 ile 2018 arasında 619 proje ile bölgeye destek sağladık. 2019 yılında yaptığımız proje sayısı 57. 2020 yılında 48 projeyi hayata geçirdik. 2021 yılında 39 proje tamamlanmış ve 2022 yılında 32 proje başlatılmış durumda. Türkiye’nin çalışmaları 1994 yılında başlıyor. Bu süre zarfında 49.297.961,53 ABD Doları yatırımı doğrudan bölge insanının hizmetine aktarmışız. Yani 50 milyon net bütçe ayırmış ve devlet olarak Türkiye bu parayı harcamış durumda. Bu bütçe doğrudan projeye yatırılan bütçe. Yani diğer lojistik ya da proje görevlileri bedelleri gibi giderler bunun içinde yok. 2014 yılına Tonyukuk’u 2011 Bilgehan Karayolunu yaptık. Başkent olması nedeniyle 514 projeyi Ulanbator’da hayata geçirildik. Çok boyutlu yatırımlar yapıyoruz. Her alanda ihtiyaçları karşılamaya gayret gösteriyoruz. Okul öncesi eğitimden sağlık alanına önemli yatırımları her alanda vardı. Şimdi size bir müjdeyi de vereyim. Programdan erken ayrılmak durumundayım. Zira Tonyukuk anıtı çevresinde bir müzenin inşaatına başlıyoruz ve bugün onun proje ihalesini yapıyoruz. Onun da müjdedesini buradan vermiş olalım” şeklinde konuştu. Tarihe Işık Tutuyoruz İKÇÜ MUIS Türkoloji Enstitüsü Müdürü Dr. Akhnbayar Danuu da 2018 yılında kurulan enstitülerinin bugüne kadar 4 kitabı bilim dünyasına kazandırdığına dikkat çekti. Dr. Danuu, geçtiğimiz aylarda İKÇÜ Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil başkanlığında, Türk ve Moğol bilim insanlarından oluşan arkeoloji çalışma ekibinin Van’ın Çaldıran ilçesinde 1260’lı yıllarda Moğol İlhanlı Devleti hükümdarı Hülagü Han’ın inşa ettirdiği düşünülen yazlık saray ve şehir kalıntılarına ulaştığını hatırlattı. Danuu, enstitü olarak bilimsel çalışmaların ötesinde arkeolojik olarak da önemli çalışmalara imza attıklarını aktardı. Açılış konuşmalarının ardından uluslararası alanda önemli araştırmacıları buluşturan çalıştayın bilimsel oturumlarına geçildi. -
27.06.2022
İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsünün Büyük Keşfi
Türk ve Moğol bilim insanları tarafından, Van’ın Çaldıran ilçesinde 1260’lı yıllarda Moğol İlhanlı Devleti hükümdarı Hülâgû Han’ın inşa ettiği düşünülen yazlık saray ve şehir kalıntılarını bulmak için başlatılan yüzey araştırması ilk meyvelerini vermeye başladı. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi Prof. Dr. Şaban Doğan’ın koordinasyonunda ve Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil başkanlığında Moğolistan Devlet Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve İKÇÜ – MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Dr. Ankhbayar Danuu liderliğinde tarihçi, arkeolog, Sinolog ve Türkolog başta olmak üzere Türk ve Moğolistanlı bilim insanlarından oluşan bir ekip tarafından Van ve çevresinde yürütülen Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Projesi kapsamında yapılan çalışmalarda Van, Aladağ bölgesinde Anadolu’da ilk kez İlhanlı-Moğol (13-14. Yy) geleneğine dair izler içeren kalıntılara ulaşıldı. İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü ekibi, Moğolistan arkeoloji tarihinde ilk kez resmi izinle, yurtdışında arkeolojik saha araştırmalarını gerçekleştirdi. İlk bulgulara göre, alanın tarihî kaynaklarda da sözü edilen İlhanlıların yazlık merkezi olduğu belirtildi. Ön araştırma sonuçlarına göre kalıntıların yapay bir göl ve saray yapılarından oluştuğu ve toplam 1200x1200 m ölçülerinde bir saray kenti olduğu belirlendi. Böylece Aladağ, Moğol İmparatorluğu'nun adıyla anılan 4. saray şehri olmuştur. Kaynaklar, Hülâgû Han'ın 1252'de Moğolistan'dan ayrılarak İran'ı ele geçirdiğini ve Suriye savaşına giderken 1259'da "Aladağ" adı verilen dağın yanından geçtiğini belirtmektedir. Ayrıca Hülâgû Han’ın, 1261-1265 yılları arasında sarayın inşasını emrettiği belirtilmektedir. Sarayın inşası sırasında para sıkıntısı olduğu için ek vergiler toplandığı, çok çalışmaktan dolayı birçok insan ve hayvanın telef olduğu da söylenmektedir. Projede görev alan Türk ve Moğol araştırmacıları kutluyor; her birine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Böylesi önemli bir keşfin yapılmasında desteklerini esirgemeyen, verdikleri resmî izinle yolumuzu açan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne de şükranlarımı sunuyoruz. Sarayın kalıntılarının daha fazla kazılması, Türkiye ve Moğolistan hükümetlerinin işbirliğini ve uzun yıllar süren sıkı çalışmayı gerektiriyor. -
25.05.2022
Moğolistan Kültürel Mirası İçinde Türk Yazıtlarının Bugünü ve Geleceği Çalıştaylarının Birincisi Başladı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Moğolistan Devlet Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü’nün; (İKÇÜ MUİS) Moğolistan Kültürel Miras Merkezi ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliği; Türk Dil Kurumu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) destekleriyle “Moğolistan Kültürel Mirası İçinde Türk Yazıtlarının Bugünü ve Geleceği Çalıştayı” İKÇÜ Çiğli Ana Yerleşkesinde düzenlenen törenle başladı. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda başlayan çalıştayın resmi açılışına İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tömörbaatır Yadmaa, Moğolistan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Din Politikaları Baş Danışmanı Bum Oschir Dulaam, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, 25. Dönem ve 26. Dönem Osmaniye Milletvekili, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhi Ersoy, TİKA Başkan Yardımcısı Rahman Nurdun, Moğolistan Ankara Büyükelçisi adına Müsteşar Namkhaibat Tserengombo, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz, İKÇÜ TÖMER ve Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, İKÇÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve çok sayıda üniversiteden akademisyenler katıldı. Uluslararası Öğrencileriyle İKÇÜ Bir Kültür Mozaiği İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, üniversite olarak iki ülke ilişkilerine önemli bir katkı sunmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Çalıştayın iki ülke arasındaki akademik ve bilimsel çalışmalara İKÇÜ’nün verdiği değer ve önemin bir göstergesi olduğunu kaydeden Rektör Köse, Moğolistan Devlet Üniversitesi Türkoloji Enstitüsü’nün (İKÇÜ MUIS) açılışını yapan İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’a minnetlerini sundu. Prof. Dr. Köse, “Enstitünün kuruluşunda büyük emek sahibi olan Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın eşsiz gayretleriyle, Şaban Hocamızın emekleriyle bugünlere kadar ulaşan süreçte, Moğolistan’ın üç üniversitesi ile protokoller yaptık; başladığımız çok sayıda projenin bir kısmını bitirdik bir kısmında sona geldik. Türkoloji Enstitüsü, TİKA’nın da destekleriyle Moğol öğrencilerimizi bir yıl boyunca üniversitemizde misafir ediyor, Türkçe öğreterek ülkelerindeki eğitim hayatlarına katkıda bulunuyoruz. 87 ülkeden 800’ün üzerinde öğrenci İKÇÜ’de eğitimlerini sürdürüyor ve bu haliyle bir kültür mozaiğine sahibiz. Moğolistan Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile protokolümüzle İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesinde hemşirelik okuyan ve Moğolistan’ın bu alandaki ihtiyaçlarını gidermeye yönelik eğitim alan Moğol öğrencilerimiz var. Geçen ay YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar hocamızla yaptığımız görüşmede, YÖK bursuyla Moğol araştırma görevlilerini Türkiye’ye getirip burada çalışmalarını sürdürmeleri adına bir protokol hazırlıyoruz. Ayrıca TÜBA ile yaptığımız protokol kapsamında akademinin desteğini de alarak bir araştırmacıyı üniversitemize davet ettik. Bu noktada bir Moğol araştırmacımızı daha İKÇÜ’ye kazandırmış olacağız” diye konuştu. İKÇÜ Türk Üniversitelerine Öncülük Ediyor Moğolistan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Din Politikaları Baş Danışmanı Bum Oschir Dulaam, çalıştaya destek olan tüm paydaşlara Cumhurbaşkanı adına selamlarını iletti. Moğollistan topraklarındaki Türk tarihine ilişkin kalıntıların önemine dikkat çeken Dulaam, “Türklerin ataları olan Göktürklerin tarihi kültürü kültürel mirasları topraklarımızda bulunmaktadır. İki ülkenin birbirine dostça yaklaşımı ve desteğiyle daha farklı alanlarda da çalışmalarımıza devam etmeliyiz. Ortak ilgi alanlarımızın yelpazesini geliştirmek istiyoruz. Batı dünyası göçebe kültürleri medeniyetsiz, kaba, barbar olarak görmeye hala devam etmektedirler. Ama bu düşünce bilimsel olarak kabul görmemektedir. Moğol ve Türk halkları göçebeydi. Bizim atalarımız barbar değildi, büyük medeniyetler kuran insanlardır. İki ülkede bulunan tarihi kalıntılar atalarımızın kurduğu büyük medeniyetlerinin kanıtıdır” dedi. 9. Türk Dili Kurultayı Tonyukuk’a İthaf Edildi Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, kurumun Türk yazıtları üzerine çalışmalarını ve Yazıt Bilimi Bilim ve Uygulama Kolu”nu tanıtan bir konuşma yaptı. Kurumun kuruluşundan bu yana Türk Dili’nin dünyadaki tarihi ve yazı dilleri arasındaki yeri ile ilgili çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Prof. Dr. Gürer Gülsevin konuşmasında yayın faaliyetleri ile dergiler, düzenlenen toplantılar ve 2013 yılında kurulan Yazıt Bilimi Bilim ve Uygulama Kolunun çalışmalarını değerlendirdi. 2021’de dokuzuncu yapılan Türk Dili Kurultayı’nın Tonyukuk Anıtı’nın dikilişinin 1300. yıl dönümü münasebetiyle Bilge Tonyukuk’a ithaf edildiğini hattırlatan Prof. Dr. Gürer Gülsevin, “Tarihi ve çağdaş yazı dillerinin ve yazı dili olmayan lehçelerin hepsinin metinlerini, gramerlerini eserlerini destanlarını TDK olarak yayınladık” diyerek Eski Türk yazıtlarıyla ilgili olanlara örnekler verdi. İKÇÜ’nün Çabasına Övgü UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz da Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Dış İşleri Bakanlığının öncülüğü ve diplomasileriyle komisyonlarının katkılarıyla Türkiye’nin miras listesinde yer alma sıralamasının her yıl arttığını aktardı. Oğuz, “Türkiye toplam 19 miras alanı ile UNESCO listesinde 16'ncı sırada yer alıyor. Elbette ki kültürel miras zenginliğine sahip pek çok alanımız var. Bu anlamıyla bizim ilk beşte yer almamız gerektiği düşülmektedir. Ama vakitlice bu alanlarımız için başvurularda bulunulmamış. Son yıllarda epeyce bir deneyim kazandık bu alanda. Geçici listede ise 84 varlığımız var. Bu da 84 sene sonra ancak miras listesini eritebileceğiz. Bu anlamıyla da en çok alanı listede bekleyen dünyada birinci ülkeyiz. Moğolistan da kendi kültür mirasları anlamında yoğun çalışıyor. Oradaki Türk varlıklarını kapsayan bu çabalar için Orhun Vadisini kapsayan Göktürk Anıtlarını içeren bu duyarlı miras koruma vizyonu için teşekkür ediyoruz. Bu perspektifle yapılan iş birliklerini desteklemek gerekiyor. Süreci Moğolistan’da devam edecek olmasını memnuniyetle karşılıyor; İKÇÜ’nün bu inisiyatifini, bu vizyon sahibi çabaları takdir ediyoruz” diye konuştu. Sloganına Yakışan Nadide Bir Üniversite TİKA Başkan Yardımcısı Rahman Nurdun, kurum olarak 90’larda bu yana başladıkları bir çabanın bugün atılan adımlarla geldiği noktadan oldukça mutlu olduklarını söyledi. “Farkındayız, Farklıyız” sloganının İKÇÜ’ye çok yakıştığını belirten Nurdun, “Bugün gerçekten önemli bir gün. TİKA olarak 90’ların ikinci yarısından itibaren başlattığı bir çabayı tartışıyoruz. TİKA’nın desteklediği bu alanda çalışmalar yapan nadir üniversitelerden biri İKÇÜ’dür. “Farkındayız, Farklıyız” sloganını şimdi daha iyi anlıyorum. Moğolistan'da sürdürülen, Moğolistan’daki Türk Anıtları Projesi (MOTAP), Göktürk dönemine ait Höşöö Tsaydam Müzesi ve Övörhangai vilayetine bağlı Karakurum ilçesi ile Höşöö Tsaydam Müze arasındaki Bilge Kağan Karayolu Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin karşılıksız yardımıyla Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla inşa edilmişti. Cumhurbaşkanımızın bölgeye birkaç kez ziyaretleri olmuştur. Yine kendilerinin talimatlarıyla en son ziyaretlerinin ardından Tonyukuk Yazıtları’na giden modern bir yol yapıldı. Yine Tonyukuk Yazıtları’nın korunması için alana modern bir müze yapımı için bu yıl ihaleye çıkılacak. Moğolistan'da devletimizin gösterdiği çalışmalara İKÇÜ’nün gösterdiği katkı için Sayın Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’yi kutluyorum” dedi. İKÇÜ, Türk Dünyası Çalışmalarının Merkezi Olabilir Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhi Ersoy gelecekte İzmir’de yapılacak Türk Dünyası ile ilgili çalışmalara İKÇÜ’nün öncü olacağına inandığını söyledi. Bu çalıştay bunun habercisidir. Şaban Doğan, Ömür Ceylan gibi değerli hocaları bünyesinde barındıran İKÇÜ’nün bu alana değerli katkılar sunacağına yürekten inanıyorum. Bugüne baktığımızda Türkiye, Türk Dünyasının ve Türkolojinin merkez ülkesi konumuna geldi. Bunu hem akademik hem siyasal hamlelerle devam etmektedir. Türk tarihine ilişkin envanterlerin araştırılması, folklorik alanda eserler sunulması, kazıların yapılması çalışmalarını gururla takip ediyoruz. Sadece savaşçılıkla, teşkilatçılıkla değil bilgelikle de o dönem dünyaya verdiğimiz belgeleri olan yazıtların felsefesinin bugünün dünyasına örnek mesajlar verdiğini görmekteyiz. Orhun yazıtları sadece Türkologların değil diğer bilim alanlarını da ilgilendirmektedir” şeklinde konuştu. Türkiye Moğolistan’daki Türk Yazıtlarıyla Yakından İlgileniyor İlkini başlattıkları çalıştay hakkında bilgi veren Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şaban Doğan, ikinci çalıştayın Moğolistan’da düzenleneceğini söyledi. Oturumlarda Moğolistan Kültürel Miras Merkezi tarafından yürütülen tarihi eserlerin taşınması projesinin tüm detaylarının projede birebir görev alan tarihçilerden aktarılacağını belirten Prof. Dr. Doğan, “İkincisini 1 – 7 Ağustos 2022 tarihleri arasında Moğolistan’da düzenleyeceğimiz ikinci çalıştayda amacımız Türkiye’nin Moğolistan’daki Türk Yazıtlarıyla yakından ilgilendiğini Moğol meslektaşlarımıza ve ilgili makamlara bir kez daha göstermek; Moğolistan Kültürel Miras Merkezi tarafından yürütülen projeyi yerinde incelemek; yazıtların ve yazıtların alındığı alanların son durumlarını görerek konuyla ilgili görüşlerimizi Türkiye’deki ve Moğolistan’daki yetkili kurumlarla paylaşmak olacaktır. Moğolistan kültürel miras merkezi yetkililerinden proje detaylarıyla ve projeyi yürüten merkezle ilgili sunumlar dinleyecek, muhataplarımıza proje kapsamında yerlerinden alınarak merkeze nakledilen yazıtlar başta olmak üzere Moğolistan’daki Türk yazıtlarının Türk dili, tarihi ve kültürü açısından önemini anlatmaya çalışıp yazıtların gelecek nesillere aktarılmasına ilişkin tartışmalar yapacağız“dedi. Moğol Arkeologların Ülkeleri Dışındaki İlk Çalışmaları Moğolistan Ankara Büyükelçisi adına Müsteşar Namkhaibat Tserengombo da çalıştaya ve yürütülen projelere verdiği destekleri için Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye teşekkür ederek başladığı konuşmasında iki halk arasında binlerce yılı kapsayan tarihi bir bağ olduğunu söyledi. “İki ülke arasındaki ilişkiler hem siyasal hem kültürel hem de ekonomik olarak artan bir ivmeyle sürmektedir. Moğol vatandaşlarının Türkiye ziyaretleri sayısı, Türkiye’de eğitim alan öğrenci sayısı her yıl artmaktadır. Bu ortak proje Moğol arkeologların ülkeleri dışındaki ilk çalışmaları olarak tarihte yerini alacaktır. İki ülke ilişkilerinin gelişmesine destek olan Rektörümüzü ve Şaban Hocamızı özellikle kutluyoruz” şeklinde konuştu. Açılış töreninin ardından çalıştaya, Balçova Termal Otel'de yapılan oturumlarla devam edildi. Çalıştayın sonuç bildirgeleri Türk ve Moğol makamlarıyla paylaşılacak, bildiri ve tartışmalar kitap olarak yayımlanacak, ikincisi ise 1-7 Ağustos'ta Moğolistan'da düzenlenecek. -
30.12.2021
Moğolistan Devlet Üniversitesi ile Yeni Bir Ortaklık İçin İlk Adım Atıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Moğolistan Devlet Üniversitesi (MUIS) arasında yapılan iş birliği protokolü ile kurulan İKÇÜ-MUİS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsünden sonra, ilgili Üniversite ile ortak lisansüstü eğitim için ilk adım atıldı. Açılışını 25 Kasım 2021 tarihinde Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım’ın yaptığı İKÇÜ-MUİS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsünün Moğolistan’da yaptığı çalışmalar meyvelerini vermeye devam ediyor. İKÇÜ ve Moğolistan Devlet Üniversitesi ortaklığında Mongolistik alanında ortak lisansüstü program açılması için düğmeye basıldı. Konuyla ilgili atılması gereken adımlar hakkında görüş alışverişinde bulunmak ve hedeflere ilişkin takvimi belirlemek üzere Türkiye’ye gelen MUIS Bilim Okulu Dekanı Prof. Dr. Zayabaatar Dalai ve İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Dr. Ankhbayar Danuu, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse tarafından kabul edildi. Heyetler arası görüşmeye İKÇÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Muhsin Akbaş, İKÇÜ TÖMER ve İKÇÜ Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan, Genel Sekreter Nuretdin Memur, Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Yasin Bulduklu ve Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Murat Esen katıldı. Görüşme öncesi açıklamalarda bulunan Dekan Prof. Dr. Zayabaatar Dalai, “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile devam eden projelerimize ortak lisansüstü eğitimi de eklemek istiyoruz dedi. Dekan Dalai “Kurumsal olarak yurt dışında Moğol araştırmaları konusunda lisansüstü işbirliklerinin sayısını artırmak arzusundayız. Üniversite olarak hedefimiz İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile ortak Mongolistik lisansüstü program açarak her iki taraftan da yetişen Mongolog ve Türkologları istihdamda talep gören biçimde donatarak eğitmek ve alana hizmet etmelerini sağlamak olacaktır. Ortak programdan mezun olacak öğrencilere iki üniversitenin ortaklığında bir diploma verilecek. Bu projeyi İKÇÜ’de hayata geçirme arzumuz Moğolistan Devlet Üniversitesi olarak İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile bugüne kat ettiğimiz yoldur. Her iki ülkede de ofisi olan ortak enstitü ile amaçlarımızı rahatlıkla gerçekleştirebileceğimize inanıyoruz. Türkiye’de İstanbul Üniversitesinde bir araştırma merkezi ve Ankara’da da anabilim dalı var. Onlarla da diyalog ve işbirliği içerisindeyiz ancak ortak lisansüstü programlar için İKÇÜ önceliğimiz, zira İKÇÜ ile sağlam bir altyapı oluşturup işbirliklerimizi ortaklık seviyesine taşımayı başardık. İKÇÜ ile öğretim elemanı değişim programını da başlatmak istiyoruz. Arkeoloji alanında işbirliğimizi de geliştirmek istiyoruz” dedi. MUIS ile işbirliğinin geçmiş yıllarda Üniversite yönetimlerinin arzusu ve çabalarıyla bu noktaya geldiğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Üniversite olarak arkeolojik kazılar başta olmak üzere devam eden çalışmaları zenginleştirmekten mutluluk duyacaklarını ifade etti. Rektör Köse “Moğolistan’daki çalışmalarımız ile ilgili ilk adımlarımızda Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın ve Yükseköğretim Kurulu Eski Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç Hocamızın önerileri etkili oldu. Mevcut YÖK Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar Hocamızın da bu çalışmalara desteğiyle işbirliklerimizi geniş kapsamlı araştırma ve eğitim süreçlerinin paydaşı olma noktasında sürdürmeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Sayın Prof. Dr. Muzaffer Şeker’le Moğolistan’ın Ankara Büyükelçisi Gombosuren Munkhbayar’ı ziyaret ettik. Prof. Dr. Muzaffer Şeker ile ziyaret sonrasında görüş alışverişinde bulunduk ve bir protokol imzaladık. Bu protokol kapsamında TÜBA tarafından Moğolistan’dan bir araştırmacı Üniversitemize gelecek ve araştırmalar yapacak. Ayrıca TÜBA’nın da desteğiyle Moğolistan’da keşfedilen arkeolojik eserlerin albüm halinde Türkiye’de basılması için de çaba sarf ediyoruz. İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsünün bu önemli projeyle kuruluş amacına uygun bir iş yapacağı muhakkaktır. Üniversite olarak Moğolistan ile ilişkileri önemsiyoruz ve imkânlar dâhilinde ortaklıklarımızı zenginleştirmekten mutluluk duyuyoruz” dedi. -
19.09.2022
Moğolistan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı'ndan İKÇÜ'ye Ziyaret
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ev sahipliğinde İKÇÜ-Moğolistan Devlet Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü, Moğolistan Kültürel Miras Merkezi ve UNESCO Türkiye Millî Komisyonu iş birliği; Türk İş Birliği ve Koordinasyon Ajansı ve Türk Dil Kurumunun destekleriyle düzenlenen “Moğolistan Kültürel Mirası İçinde Türk Yazıtlarının Bugünü ve Geleceği Çalıştayı” için İzmir'de bulunan Moğolistan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Din Politikaları Başdanışmanı Bum-Ochir Dulam İKÇÜ'yü ziyaret etti. İKÇÜ Rektör Yardımcıalrı Prof. Dr. Yasin Bulduklu ve Prof. Dr. Muhsin Akbaş tarafından İKÇÜ Rekörlük binasında ağırlanan Bum-Ochir Dulam'a Moğolistan Kültürel Miras Merkezi Müdürü Enkhbat Galbadrakh, Çalıştay Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şaban Doğan ve İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Dr. Ankhbayar Danuu eşlik etti. Köklü Tarihsel Yakınlığımızı İşbirliklerimize de Yansıtmalıyız Moğolistan ile akademik işbirlikleri yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bulduklu İKÇÜ tarafından Moğolistan’da yapılan çalışmaların geçmişi hakkında bilgi verdi. Bu organizasyonların gelecekte daha büyük işbirliklerine zemin hazırlayacağına inandığını ifade eden Prof. Dr. Bulduklu "Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım'ın üniversitemize tevdi ettikleri görev ve Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse hocamızın bizzat takibi ve çabaları sayesinde Moğolistan’daki üniversitelerle önemli işbirliklerini hayata geçirdik. Ata yurdunda tarihimizin izlerini araştırmaya yönelik önemli çalışmalar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Prof. Dr. Şaban Doğan Hocamızın disiplinli çalışması, özverili çabaları ve Moğolistan’da işbirliği yaptığımız Kurumlarla kurduğu yakın ilişkiler ve samimi dostluklar sayesinde Moğolistan ile işbirliklerimizi ileri boyutlara taşımaya doğru giden bir yolu açtık. Ata yurdumuzda çalışmalar yapmak ve geçmişimizin gün yüzüne çıkarılması için çaba sarf etmek son derece önemli. Üniversite olarak Moğol kardeşlerimizle ilişkilerimizin ortak geçmişten işbirlikleriyle taçlandırılmış geleceğe doğru dönüşmesine ve açılış konuşmasında Prof. Dr. Ruhi Ersoy Hocanın ifade ettiği emmioğlu hukukunun gereklerinin yerine getirilmesine yönelik adımlara da odaklanmak gerektiğini düşünüyorum. Üniversitemizi ziyaretiniz münasebetiyle Sayın Rektörümüz adına kıymetli heyetinize şükranlarımı sunuyorum" dedi. Ziyarette konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş ise alınan mesafenin takdire şayan olduğunu söyledi. Prof. Dr. Akbaş "Açılış oturumunda gördüklerim beni çok heyecanlandırdı. Üniversite olarak çok boyutlu bir alanda verimli çalışmaları yapmış olmaktan gurur duydum. Moğol tarafının, bizim heyetimizin ve akademik katkı sunmak üzere çalıştaya katılanların istekliliği gelecek açısından umut verici. Türk ve Moğol araştırmacıların ortak yürüttükleri çalışma ve projelere zemin oluşturacak sonuçların vesilesi olmasını diliyor, ilişkilere katkıda bulunmasunu temenni ediyorum" dedi. Hayalden Kültürel Diplomasiye Moğolistan Devlet Üniversitesinde başlayan ve Türk dili, kültürü ve tarihinin Moğolistan'da izini sürmeye odaklanan bir hayalin Prof. Dr. Şaban Doğan ve Dr. Ankhbayar Danuu’nun ortak çabalarıyla ülkeler arası işbirliğine dönüştüğünü ifade eden Moğolistan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Din Politikaları Başdanışmanı Bum-Ochir Dulam "Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın çok önemsediği iki ülke arasındaki akademik işbirliğini Moğolistan’daki Türk dönemi eserlerinden başlatığ her iki ülkede de ortak yüzey araştırmaları yapma seviyesine ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Van Aladağ'daki İlhanlı Dönemi saray kalıntılarını bulmak amacıyla iki Üniversite (İKÇÜ-MUIS) ortaklığında bir yüzey araştırması başlamak üzere. T. C. Kültür Bakanlığından alınan izinle ve İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsünün koordinasyonunda İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Türk İslam Arkeolojisi öğretim üyeleriyle Moğolistan Devlet Üniversitesi Arkeoloji ve Tarih bölümü öğretim üyelerinden oluşan araştırma ekibi 5 Haziran 2022 tarihinde sahada çalışmaya başlayacak. Bu Moğolistan için tarihi bir adımdır. İki ülke arasındaki akademik işbirliğinin Türkiye’deki ortak çalışmalarla daha da genişlemesi iki ülke ilişkileri bakımından çok mühimdir. Başlangıçta bir hayal ile atılan ilk adımın ülkeler arasında diplomatik ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayan bir boyuta ulaşmış olmasından dolayı son derece mutluyuz. Ortak geçmişimizden aldığımız güçle akademik ve diplomatik ilişkilerde birlikte daha büyük adımlar atma arzusundayız. Bu konuda kararlıyız. Ben bu adımların atılması için gayret sarf eden, emek veren Rektör Sayın Prof. Dr. Saffet Köse'ye ve yönetimine çok teşekkür ediyorum” dedi. İki Üniversite Rektörleri Arasındaki Uyum Yolumuzu Açtı Derin ortak tarihî köklere sahip olunması ve uzun yıllar iç içe, bir arada yaşanmışlıkların getirdiği yakınlık sayesinde iki ülke arasındaki akademik işbirliklerinin üst seviyelere çıkarılması hayalinin gerçekleştirilmesinin çok da zor olmadığını ifade eden Prof. Dr. Şaban Doğan; ortada bir başarı olduğunu ve bunun ekip çalışmasıyla mümkün kılındığını ifade etti. Prof. Dr. Doğan, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ile Moğolistan Devlet Üniversitesinin eski Rektörü Prof. Dr. Tömörbaatar Yadmaa arasındaki uyumun ilişkilerin bu noktaya ulaşmasında önemli katkısı olduğunu söyledi. Moğolistan Devlet Üniversitesinin hâlihazırdaki Rektörü Prof. Dr. Ochirhuyag Bayanjargal’ın da iki üniversite arasındaki akademik ilişkilerin geliştirilmesi çalışmalarına destek verdiğini ifade eden Prof. Dr. Doğan "İki rektörün kararlı duruşu bir hayalle çıktığımız yolda gerçeklerin hayalleri aşması sonucunu doğurdu ve en büyük motivasyonumuz oldu. Her iki rektörümüzün teşvik ve destekleriyle Türkoloji sahasındaki işbirliklerimizle Türkiye üniversiteleri arasında saygın bir noktaya ulaştık. Türkolojiye dair en eski eserlerin membaı olan bir coğrafyada sadece Türk dili, arkeolojisi ve tarihi sahalarında değil sağlık, ilahiyat, Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi ve Mongolistik gibi farklı disiplinlerde de Moğolistan coğrafyasındaki uluslararası işbirliği çalışmalarımıza destek veren herkese teşekkür ediyorum. Moğolistan’da Moğolistan Devlet Üniversitesi, Moğolistan Kültürel Miras Merkezi gibi prestijli kurumlarla işbirliği içerisinde birincisini Üniversitemizde gerçekleştirdiğimiz ‘Moğolistan Kültürel Mirası İçinde Türk Yazıtlarının Bugünü ve Geleceği’ çalıştaylarının ikincisi Ağustos ayında Moğolistan’da düzenlenecek. Her iki taraftan aldığımız destek en büyük motivasyonumuz. Bu vesileyle yolbaşçımız, Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse’ye; Rektör yardımcılarımız Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Muhsin Akbaş ve Prof. Dr. Süleyman Akbulut’a; SBBF Dekanı Prof. Dr. Turan Gökçe’ye ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum " dedi. Ziyaret günün anısına karşılıklı hediye takdimleri ile sona erdi. -
25.11.2021
İzmir Milletvekili Binali Yıldırım İKÇÜ-MUİS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü’nü Açtı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) “Türkiye, Türk Dünyası ve Akraba Toplulukları” konulu konferans ve “İKÇÜ-MUİS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü açılışı İzmir Milletvekili, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım’ın katılımıyla yapıldı. İzmir Milletvekili Cemal Bekle, İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Gökçen Kaya, Çiğli Kaymakamı Adnan Çakıroğlu, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper, İzmir Bakırçay Üniversitesi Rektör V. Prof. Dr. Ahmet Emin Erbaycu, Kültür ve Turizm İl Müdürü Murat Karaçanta, İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Ali Gürbüz, Çiğli İlçe Emniyet Müdürü Tuncer Eroktay,Türk Dili Konuşan Ülkeler Birliği Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Sultanbai Raev, Moğolistan Ankara Büyükelçiliği adına Siyasi İşler Müsteşarı Khulan Batchuluun, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, İKÇÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Turan Gökçe, Prof. Dr. Adnan Kaya, İKÇÜ TÖMER ve Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan, senato üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. İzmir Devlet Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu dombra sanatçısı Şemsigül Jakupova’nın müzik dinletisiyle başlayan törenin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Moğolistan’ın Türk tarihi için stratejik önemdeki topraklarına dikkat çekti. Bu Tarihi Coğrafya İle İKÇÜ Arasındaki Bilimsel Bağ Oldukça Önemli Prof. Dr. Köse, Moğolistan, başta Orhun Yazıtları olmak üzere Türk kültürüne ait birbirinden kıymetli eserlere ev sahipliği yaptığını hatırlatarak bu tarihi coğrafya ile İKÇÜ arasında kurulan bilimsel bağın oldukça önemli olduğunu vurguladı. Rektör Köse, “ Uzun yıllar aynı coğrafyayı paylaştığımız Moğol kardeşlerimizle binlerce km’lik mesafeye aldırmadan pek çok alanda komşuluk ilişkilerini kıskandıracak bir yakınlaşmayı da beraberinde getirmiştir. Her alanda gerçekleşen yakınlaşmanın bilim alanındaki temsilcisi de son yıllardaki hamleleriyle İKÇÜ olmuştur. Üniversitemiz Türkiye ile Moğolistan arasındaki akademik ilişkileri iki ülke akademisyenlerinin aynı çatı altında çalıştığı, ortak projeler, kazılar yaptığı; Türk öğrencilerin Moğolistan’da Moğol öğrencilerin Türkiye’de misafir edildiği bir seviyeye taşımış olmanın mutluluğunu yaşamaktadır. İKÇÜ, Moğolistan’ın üç köklü üniversitesi ile önemli işbirlikleri ve ortak çalışmalar yürütmektedir. Bu çerçevede Moğolistan’ın en köklü üniversitesi olan Moğolistan Devlet Üniversitesi ile Türkoloji Anabilim Dalını tercih edecek her öğrencinin bir yıl süreyle Üniversitemizin Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde tam burslu olarak misafir edilmesi sağlanmıştır” dedi. Türkoloji’nin Parlayan Yıldızları Arasına Gireceğiz Moğolistan ile yapılan iş birliklerinden en özelinin ve Moğolistan Devlet Üniversitesi ile ortak olarak kurulan Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü olduğunu belirten Prof. Dr. Köse, “Bugün resmi açılışının yapıldığı enstitünün kuruluşunda büyük emek sahibi olan Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım tarafından yapılacak olması da bizim için oldukça önemli ve anlamlıdır. Kendilerine huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ochiryag Bayanjargal’a da çok teşekkür ediyorum. Enstitümüzün kısa süre içerisinde yaptığı bilimsel etkinlikler, Moğolistan topraklarında tamamladığı ve devam ettirdiği projeler, yayımlanmasına zemin hazırladığı üç bilimsel kitapla Türkoloji’ye önemli katkılar sunduğunu; geleceğe dair yapılması planlanan ve hâlihazırda devam eden projelerle yakın gelecekte Türkoloji’nin parlayan yıldızları arasına gireceğini düşünüyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle enstitümüzün kuruluşunda kilit rol üstlenen ve önemli payı bulunan Sayın Başbakanımıza ve iki ülkeden emeği geçen herkese en kalbi şükranlarımı sunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum" şeklinde konuştu. Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Gelişmeye Devam Ediyor Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Oçiryag Bayanjargal’ın video mesajıyla katıldığı programda, son yıllarda artan Türk-Moğol ilişkilerinin Türkoloji çalışmaları alanında özel bir biriminin kurulmasını zorunlu kıldığını belirtti. Prof.Dr. Oçiryag Bayanjargal, “Bu kapsamda 2018-2019 yıllarında Moğolistan Devlet Üniversitesi ile İKÇÜ yönetimleri, karşılıklı ziyaretler ve toplantılar sonucunda ortak bir enstitü kurulma kararı alındı. Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü 2019 yılı Ağustos ayında kurulmuş ve 2020 yılı Nisan ayında Moğolistan Devlet Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’nde resmi bir ofis ile hizmete açılmıştır. Enstitü, eski Türk yazıtlarını kayıt altına alma projesi kapsamında iki saha çalışmasına, Moğol-Türk tarihi ilişkileri üzerine uluslararası bir konferans ve üç ortak araştırma projesinin haricinde; Moğolistan Devlet Üniversitesi Türkoloji programını destekleme politikası çerçevesinde 37 öğrencinin yüzde yüz burslu olarak İKÇÜ’de Türkçe kurslarına katılmalarına öncülük etmiştir. Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü ’nün sadece iki ülke arasında değil, bölgede rekabet eden kurum ve uluslararası araştırmacıları kendisine çekecek bir merkez olarak geliştirilmesi önemlidir. Bu amaç doğrultusunda Moğolistan Devlet Üniversitesi yönetiminin bu politikayı destekleyeceğini vurgulamak isterim. Enstitü’nün bireysel ve ortak projelerini finanse etmek, desteklemek için İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi yönetiminin de çaba göstereceğine inanıyorum” dedi. Büyükelçilik Olarak Bizim İçin Bir Gurur Kaynağıdır Türkiye Cumhuriyeti Ulanbator Büyükelçisi Zafer Ateş’in de video mesajı ile katıldığı konuşmasıyla Türkoloji Araştırma Enstitüsü’nün her iki ülkenin akademisyenleri arasındaki eşgüdümü üst seviyeye çıkarmasında son derece önemli bir rol oynadığının altını çizdi. Büyükelçi Ateş, “ Dağlar, denizler, kıtalar aşan Türk tarihinin köklerini şuan sizlere seslenmekte olduğum Moğolistan da bulunmaktadır. Türk ve Türk ifadelerinin geçtiği Orhun Yazıtları başta olmak üzere hem yerin altındaki hem de yerin üstündeki birçok esere ev sahipliği yapmaktadır. Araştırma enstitümüz ayrıca Türk-Moğol ortak tarihinin kültürünün ve dil ilişkisinin bilimsel yöntemlerle incelenerek etraflıca araştırılmasına sadece Türk devletlerine değil Moğolların tarihine de ışık tutmaktadır. Büyükelçilik olarak bu enstitünün kuruluş çalışmalarına destek vermiş olmak bizim için bir gurur kaynağıdır. Nitekim araştırma enstitümüzün eşgüdümleri ile kıymetli araştırmacılarımızın çalışmaları neticesinde gerçekleştirilen her yeni çalışma Türk tarihi ile ilgili yeni bir keşfin kapılarını aralamaktadır. İki ülke arasındaki bağların daha sağlamlaşmasına vesile olmaktadır” diye konuştu. Moğolları Türk Halkına Tanıtacak Moğolistan Ankara Büyükelçisi Gombosuren Munkhbayar adına katılım sağlayan Siyasi İşler Müsteşarı Khulan Batchuluun son yıllarda eğitim alanında gelişen iş birlikleri için İKÇÜ’ye teşekkür etti. Büyükelçilik olarak İKÇÜ ile ilişkilerinin artarak devam ettiğini aktaran Batchuluun, “Türkololoji Enstitüsü, Moğol araştırmalarının gelişmesine katkı sağlamasının dışında Moğolları Türk halkına tanıtmakta önemli rol oynayacaktır. Bundan sonraki süreçlerde başarılar diliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Dünyasının Manevi Mimarıdır Türk Dili Konuşan Ülkeler Birliği Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Sultanbai Raev, son 12 yılda Türk dilleri konuşan ülkeler arasındaki bağın güçlendirilmesi amacıyla kurulan Türk Devletleri Teşkilatı’nın önemli bir misyonu yerine getirdiğini vurguladı. Sultanbai Raev “Türk Devletleri Teşkilatı, Türk dünyasının tüm alanlardaki iş birliği ve bütünleşme stratejilerinin gelişmesine katkı sunmaktadır. ‘Biz birlikteyiz, Biz birlikte güçlüyüz’ sloganı, Türk devletlerinin yol haritası oldu. Böylece Türk dünyasında yeni bir sayfa açıldı. Karabağ sorunununum çözümünde Türk devletlerinin gücü görüldü. Azerbaycan zaferini Türk halklarının zaferi olarak görüyoruz. Bu bütünleşmede, kardeşlikte büyük katkıları olan Türk Dünyasının lideri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emeklerinin katkılarını dile getirmeliyiz. Sayın Erdoğan, Türk dünyasının manevi mimarıdır, tüm ömrünü Türk devletlerinin kalkınmasına harcadı, teşkilatımızın oluşmasında büyük katkıları oldu. Biz sağlam kökümüzle aydınlık geleceğimiz birleştiriyoruz. Türk dili Türk geleceğidir” diye konuştu. Türkiye Türk Devlerindeki Sorumluluğunun Farkındadır Konferansta konuşan İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Moğolistan ve Türk Dünyası arasındaki ilişkilerinde bölgenin refahı adına hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Türk devletleri ile ilişkileri hep bir adım daha öteye götürmeye çalıştıklarını belirten Binali Yıldırım, Türk Devletleri Teşkilatı ile ilgili bilgi verdi. “Bir Birleşmiş Milletler var, o ana şemsiye örgütü. Onun altında da daha küçük topluluklar var, Avrupa Birliği gibi bölgesel işbirliği örgütü var. Bu örgütlere benzer bir örgüt de Türk Devletleri Teşkilatı’dır. Amacı da; bölgede yaşayan büyün insanların refahını yükseltmek, birbirleri arasında tüm konularda farklılıkların ve uçurumların giderilerek ortak bir gelecek hedefinde birleşmektir. Teşkilatımız bünyesinde her ülkenin tayin ettiği bir aksakalı var. Bir de hepsinin başkanı var. Bu görevin bana verilmesinde emeği olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve İlham Aliyev’e teşekkür ediyorum. Görevimin öneminin farkındayım. Sorumluluğumun bilincindeyim. Bu coğrafyada yapacak çok işimiz var. Üniversite işbirlikleri, ekonomik ve kültürel faaliyetler, ortak dilin oluşturulması gibi önemli işler var. Bu yapı içerisinde faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Bütün üye ülkeler Türkiye’nin lider olduğunu teyit etmişlerdir. Türkiye bu sorumluluğunun farkındadır” İKÇÜ İle Ortak Kazılar Medeniyetimize Önemli Katkı Sağlayacak İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Moğolistan’ın, Göktürkler ve Uygurların izlerini, tarihi geçmişini topraklarında barındıran önemli bir ülke olduğuna dikkat çekerek İKÇÜ’nün bu manada bölgede gerçekleştireceği ortak kazılarla medeniyetimize önemli katkı sağlayacağı inancında olduğunu kaydetti. İKÇÜ’de de bin civarında yurt dışından gelen öğrenci olduğunu söyleyen İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, “Bugün memnuniyetle görüyorum ki; İKÇÜ ile Moğolistan Devlet Üniversitesinin yaptığı kazılar, ortak tarihimizi ortaya çıkaracak en önemli adımları oluşturuyor. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) olarak yapılan ikili öğrenci değişimleri de ülkelerimizi birbirine yaklaştıran, ortak tarihimizi, kültürümüzü ihya eden önemli faaliyetlerdir. Üniversitelerimizi 76’dan 207’ye çıkardığımızda öğrenci sayımızı da 1.5 milyondan 8.5 milyona çıkarınca dünyanın her tarafından ülkemiz üniversitelerinde okuyan 240 bin misafir öğrenci sayısına ulaştık. Bu öğrencilerimizin her biri gönüllü elçilerimizdir. Öğrenim süreleri boyunca Türkiye’nin şehirlerini, bulunduğu şehrin kültürünü, insanını, üniversitelerini, tarihini, sosyal hayatını tanıma fırsatı buluyor. Aynı zamanda mezun olup ülkelerine döndükten sonra ülkemizin gönüllü elçisi olmaya devam ediyorlar. Milyarlar harcasanız böyle bir imkânı elde edemezsiniz. Bunu çok önemsiyoruz” dedi İKÇÜ İsmiyle de Önemli Bir Anlam Taşımaktadır İKÇÜ’nün isminin tarihi derinliği bakımından oldukça önemli olduğunu vurgulayan İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, “Kâtip Çelebi’nin Keşf-üz-Zünun’unu, ünlü coğrafya kitabı Cihannüma gibi eserini gençlik yıllarımızda okuduk, öğrendik. 17 yy da bilimsel çalışmalarıyla Kâtip Çelebi, batı dünyasının çalışmalarını tamamen çürütmüştür. Cihannüma ile coğrafya alanında önemli bir eser oluşturmuştur. İKÇÜ sadece verdiği eğitimi ile değil ismiyle de önemli bir anlam taşımaktadır. Keza Prof. Dr. Fuat Sezgin de 3 yıl önce kaybettiğimiz çok kıymetli bir bilim tarihçimizdi. Yaptığı eserleriyle tarihimizde hoş bir seda bırakan değerli bir bilim adamımızdır. Fuat Sezgin Hocamızı günümüzün Kâtip Çelebisi olarak adlandırabiliriz. Çünkü yaptığı çalışmalar ve eserleriyle Türk İslam dünyasındaki toz bulutlarını süpürüp insanımızı geçmişiyle tanışmasına vesile olmuştur” şeklinde konuştu. İzmir Milletvekili Binali Yıldırım tarafından verilen Türkiye, Türk Dünyası ve Akraba Toplulukları konferansının ardından İKÇÜ-MUİS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü’nün açılışı programa katılan protokol tarafından kurdele kesilmesiyle yapıldı. Programın bitiminde Çağdaş Moğol Ressamları Sergisini de gezen İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’a Rektör Köse tarafından Orhun Abideleri’nin minyatürü hediye edildi.
Toplam 13